Son Haberler

Almanya Camilerden Vergi Alacak








Almanya bir süredir Camilerden Vergi Almayı Konuşuyor!



Almanya Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer, Kasım ayında yapılan Ulusal İslam Konferansı’nda ülkedeki Müslüman derneklerin ülke dışından desteklenmesinin engellenmesi çağrısında bulunmuştu.
Kasım ve Aralık aylarında yeni sistem ve alınacak kararlar üzerinde çalışmalara başlanıldı. Hükümetin görevlendirmesi ile istihbarat ve maliye bakanlığı camilere yapılan bağışları incelemeye başladı. Müslüman ülkelerden buradaki kuruluşlara bağış veya destek yapılmak istenirse ilgili ülkelerin büyükelçilikleri tarafından Dışişleri Bakanlığı'na bildirilmesi zorunlu olacak. Almanya izin vermediği sürece hiçbir bağış veya yardım yapılamayacak.

 VAHHABİLİK YAYILIYOR
Alman istihbarat raporları Şia ve Ehli Sünnet inançları tarafından İslam dışı olarak görülen Vahhabi-Selefi inancının Almanya’da arttığını ortaya koyuyor. Suudi Arabistan başta olmak üzere, BAE ve diğer Körfez ülkeleri tarafından desteklenen Selefi Vahhabi gruplar cihat propagandası yaparak kargaşa çıkarmayı planlıyor. IŞİD, Boko Haram, El Kaide, Taliban gibi terör örgütleri Vahhabi Selefi inancına sahip ve kendilerini Sünni Hanbelî olarak göstererek üyelerinin artmasını sağlıyorlar.
Son dönemde yapılan küresel araştırmalara göre Selefi Vahhabi inancı ve eylemleri nedeniyle İslamiyet ve Kuran’ın mesajı gölgelendi. Özellikle Vahhabi IŞİD’in kanlı eylemleri sonrası dünyada Müslüman olanların sayısı hızla azaldı.

KATOLİKLER 291 PROTESTANLAR 278 EURO KİLİSE VERGİSİ ...
Cami vergisi ve kurumlar üzerindeki denetim bu anlamda önem arz ediyor. İslami kurumlardan henüz bir vergi alınmıyor. Almanya’da kiliseler bu vergi ile destekleniyor. Ayrıca kiliseler başka birçok avantajdan da yararlanıyor. Dini vergiler, gelir vergisinin yüzde 3 ila 9'unu oluşturuyor. Kilise vergisi maliye aracılığıyla devlet tarafından toplanıp kiliselere veriliyor. Ayrıca devlette bu işten komisyon alıyor. Katolik kilisesi üyeleri ayda ortalama 291 avro, Protestan kilisesi üyeleri ise ortalama 278 avro vergi ödüyor.
Cami vergisini, Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU), Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) ve Sosyal Demokrat Parti’den (SPD) oluşan koalisyon hükümeti gündeme getirdi.
Hıristiyan Birlik (CDU/CSU) Federal Meclis Grup Başkan Vekili Thorsten Frei’ın Die Welt gazetesine yaptığı açıklamaya göre, kiliselerde uygulanan bu sistemin cami ve cemaatlere de uygulanmasıyla birlikte Almanyalı Müslümanların diğer İslam devletleri ile etkileşmesi engellenmiş olacak.
CDU/CSU Grubu Hukuk Danışmanı Michael Frieser de, Frei ile aynı düşüncede. Frieser, cami cemaatlerinin bağımsızlığının ve şeffaflığının sağlanması için bağımsız finansman kaynağının, yani cami vergisi uygulanmasının şart olduğunu söyledi.
HÜKÜMET RAHATSIZ
Koalisyonun en büyük kozu ise kısa adı DİTİB olan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği.
DİTİB hakkında ortaya atılan iddialar ve camilerde siyasi etkinliğin yaygınlaşması öte yandan tiyatro gösterilerinde çocukların askerleri canlandırması büyük tartışmalara sahne olmuştu. 
BİLD  DİTİB’İ TERÖR İLE İLİŞKİLENDİRDİ


Tüm bu tartışmalar devam ederken Bild Gazetesi özellikle Türkleri ve Müslümanları üzen ve töhmet altında bırakan bir haber imza attı.
Bild’in "Terör parası Almanya'daki camileri nasıl finanse ediyor?" başlıklı haberinde, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne bağlı Köln'deki Merkez Camisi'nin fotoğrafı kullanıldı. Türklerin ve Müslümanların terörist olarak gösterilmesi ve camilerin finans kaynaklarının terörden elde edildiğine dair haber ve kullanılan fotoğraf pek çok Almanyalının tepkisine neden oldu.
BİLD GAZETESİNE SUÇ DURUYUSU ÇÇÇ
AKP Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda suç duyurusunda bulunacağını söyledi.
Yeneroğlu, "Almanya'nın en yüksek tirajlı bulvar gazetesi Bild, bu şekilde terör ve camileri devamlı bir arada gösterip, Müslümanlara yönelik saldırıları tahrik ediyor. Redaksiyon (gazete yönetimi), camilere yönelik kundaklama girişimlerinin azmettiricisi olmaktan memnun herhalde. Suç duyurusunda bulunacağım." DEDİ
SEYRAN ATEŞ: MÜSLÜMAN KURUMLARI RESMİ OLARAK TANIMAK İYİ BİR FİKİR DEĞİL
Dini bir eğitim almamasına rağmen Berlin’de kadın ve erkeklerin karışık ibadet ettiği İbn-i Rüşd-Goethe Camii'nin kurucularından olan Seyran Ateş cami vergisi hakkında farklı bir öneride bulundu.
Ateş, "mevcut (Müslüman) derneklerini kamu hukukuna tabi tüzel kişilikler haline getirmenin ve kilise vergisine benzer bir cami vergisi uygulamasının iyi bir fikir olmadığını" söyledi.
.
ATEŞ: TÜRKİYE VE MÜSLÜMAN KARDEŞLER’İN ETKİSİ ...
Seyran Ateş,  "Özellikle Türkiye'nin ve Müslüman Kardeşler'in bu yolla Müslümanlar üzerinde etki sahibi olmasına yol açması bakımından büyük bir problem olduğunu" savundu.
DEVLET DİNİ CEMAATLERİ KONTROL ETMEYİ AMAÇLIYOR
İslambilimci ve Almanya Liberal İslam Federasyonu kurucu başkanı Lamya Kaddor ise, "Devlet bu yolla dini cemaatleri kontrol etmeyi amaçlıyor" diyerek cami vergisi önerisine karşı çıktı.

MAYZEK CAMİ VERGİSİ VE ZEKÂT SİSTEMİNİ DESTEKLİYOR
Almanya Müslümanlar Konseyi Başkanı Aman Mazyek ise cami vergisine olumlu baktıklarını açıkladı. Müslümanlardan cami vergisi alınması gerektiğini savunan Mazyek, Seyran Ateş’in zekât toplama önerisinin gerçekleştirilmesine de taraf olduklarını söyledi.
Birçok İslami kuruluş cami vergisine karşı çıkıyor. Müslüman dernek ve cemaatlere göre, cami vergisi uygulamasının finans kaynaklarının devlet denetimi altına alınmasından ziyade başka amaçları da bulunuyor. 
ALMAN İSLAM’I TARTIŞMALARINI ALEVLENDİ
Bu kuruluşlara göre, Müslümanların diğer İslam ülkeleri ve geldikleri ülkeler ile bağlarının kesilmesi ve Alman İslam’ı olarak tabir edilen liberal-seküler İslam modelinin yaşama geçirilmesi amaçlanıyor.
IGMG: MÜSLÜMANLARI KÖKLERİNDE KOPARMAK İSTİYORLAR
İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcısı Murat Gümüş, Müslümanların adalet ve eşitlikten mahrum bırakıldıklarını söyledi. Gümüş açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Bunlardan bir tanesi anayasal hukuk, ikincisi eşitliktir. Eşitlik anlamında Katolik kilisesine, Evangelist (Protestan) kilisesine sunulan hakların Müslüman cemaatlere de sunulması gerekir. Bu şartların maalesef yıllardır Müslüman cemaatlere sunulmadığı açık bir şekilde ortadadır. Almanya'daki iki İslami çatı örgütü olan Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi (ZMD) ve Almanya İslam Konseyi (ISLAMRAT), bu konuyla alakalı 20 yıldır süren bir davası var ve hala çözülmedi. Bu tartışma maalesef sağlıklı bir zemin üzerinden yürümüyor. Sağlıklı bir şekilde yürüyebilmesi için ilk etapta bu konunun Müslümanların kendi ihtiyaçları doğrultusunda beraber yürümesini beraberinde getirir. Fakat görüyoruz ki özellikle bu konuyla ilgili talepleri, Müslüman cemaatlerden ziyade siyasetçiler dile getiriyor. Siyasetçiler de bunu dile getirirken, maalesef bir takım beklentilerle özellikle Müslüman cemaatlerin köken ülkelerinden kopabilmeleri için dile getiriliyor. Biz de böyle bir zemin üzerinden bu tartışmanın yürütülmesinin sağlıklı olmayacağını, doğru olmayacağını düşünüyoruz" dedi.


ATİB: ALMANYA ÖNCE İSLAMİYET’İ RESMİ DİN OLARAK KABUL ETMELİ
Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB) Genel Başkanı Durmuş, Müslümanların Almanya’da kabul görmediğine değinerek: "Almanya'da öncelikle İslam resmi bir din olarak kabul edilmeli ki böyle şeyler düşünülsün. Daha henüz göç süresinin 57. yılını yaşamamıza rağmen, hala daha belli noktalarda tartışmalar sürerken böyle kilise vergisi gibi cami vergisi alınması doğru değil. Öncelikle Almanya'nın diğer inanç guruplarına, Katoliklere, Ortadokslara ve diğer cemaatlere sağladığı yardım gibi buradaki Müslümanları da kabul edip, ona göre değerlendirilirse o takdirde o aşamada düşünülebilir" dedi.
AİK: MÜSLÜMANLARI KONTROL ETMEK KÖKLERİNDEN UZAKLAŞTIRMAK İSTİYORLAR
Burhan Kesici, "Cami vergisi tartışmasını, ‘Müslümanları biraz daha kontrol edelim, geldikleri ülkelerden uzaklaştıralım’ tartışmaları bağlamında görmek gerekiyor." dedi.
AMAÇ ALMAN İSLAM’I OLUŞTURMAK
 "Önce Müslüman derneklerin devlet tarafından dini cemaat olarak tanınması gerekiyor. Toplumsal bir kabul gerekiyor. Camilerin ona göre yapılandırılması lazım. Ondan sonra vergi ve buna benzer konular gündeme gelebilir. Böyle bir şey yokken bunu özellikle Alman İslamının oluşturulması yönündeki tartışmalar çerçevesinde görmek gerekiyor. Ben, 'Türkleri ve Arapları, kendi ülkelerinden nasıl daha da uzak tutabiliriz’ tartışmaları açısından bakıyorum bu konuya.
KESİCİ: CAMİLERİ BAŞKA ÜLKELER DEĞİL KENDİ ÜYELERİ FİNANSE EDİYOR
Kesici finans kaynakları hakkında da konuştu: "Bütün camiler başka ülkelerden finanse ediliyor gibi bir algı var. Sadece bazı derneklerin imamları Türkiye’den geliyor. Camiler burada kendi üyeleri tarafından finanse ediliyor." dedi.
Kesici, Almanya’daki camilerin çok büyük bölümünün üye aidatları ve bağışlarla ayakta durduğuna işaret ederek, "Türkiye’den gelen imamların çalıştığı camiler bile üye aidatıyla finanse ediliyor." diye konuştu.
MÜSLÜMANLAR CİDDİYE ALINMADIĞINI HİSSEDİYOR
Burhan Kesici,  “Almanya, İslam düşmanlığını ciddiye almıyor. Eğer Müslümanlar kendilerini ciddiye alınmadığını hissediyorsa kimse kalkıp da ‘Alman İslamıymış, imamlar burada yetişsinmiş’ tartışmasına girmez. Çünkü Müslümanlar bunu samimi bulmaz. Önce güvenin sağlanması ve Müslümanların ciddiye alınması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
KİLİSELER İSTİYOR
Hukukçu ve politikacı Kılıç’a göre cami vergisini kiliseler istiyor.
Memet Kılıç, 2015 yılında Almanya’da bir kamuoyu yoklaması yapıldığını ve halkın yüzde 84’ünün kilise vergisi toplanmasına karşı çıktığını söyledi. Almanların kilise vergisi hakkındaki görüşlerinin önemli olduğunu söyleyen Kılıç, ‘’bunu bilirsek bu konunun neden Noel zamanı tartışmaya açıldığını anlamamız daha kolay olur’’ dedi.
Kılıç‘’Kilise vergisi, eski Weimer anayasasının 137. maddesinin, Alman anayasasının 140. maddesi ile bir uyuşması olarak görülebilir. Düzenleme Hıristiyan dini cemaatlerle laik seküler devletin uzlaşmasına yöneliktir. Eski bir düzenleme bugün hala işliyor. Ama taraftarları azalmış durumda. Dini cemaatler eğer kamu hukuku kapsamında resmi olarak tanınmış ise devlet onlar adına vergi topluyor. Kendisi de bu toplama işlemi için bir ücret alıyor. Ve topladıklarını bu dini cemaatlere aktarıyor. Aynı zamanda devletin cemaatlere başka destekleri de oluyor.
Vaktiyle devletin kiliseleri kontrol edilmesi için uygulamaya konuşmuştu. Ama şimdi kiliselerin lehine döndü. Çünkü insanlar bunu reddetmedikleri sürece kazançları üzerinden, gelir vergisi üzerinden kesiliyor. Eyaletler arasında fark olmakla birlikte bazı eyaletlerde işverenlerden de kilise vergisi alınıyor.


Finans kaynaklarının şeffaf hale getirilmesi, Türkiye, İran, Suudi Arabistan gibi devletlerin bu kurumlar üzerinde etkilerinin olmaması ve Almanya’da yaşayan Müslümanların kendilerini tamamen bağımsızca yönetmeleri makul. İnsanlarda bunu isteyeceklerdir. 
Ama mesele sadece bu mu ona bakmamız gerekir. Bana göre ile değil. Neden öyle değil? Bunun arkasında bence kiliseleri aramak gerekir. Bu kiliselerin bir projesidir.
Bakalım sürüp giden bu tartışmalar nasıl sonuçlanacak!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Milli Detay Designed by Templateism.com Copyright © 2014

Blogger tarafından desteklenmektedir.